Müdürümüz Yafes Bakırcı ve ilçemiz velilerinin yoğun katılımıyla yapılan canlı söyleşinin açılış konuşmasını yapan Müdürümüz şunları söyledi:

"Bu etkinlikleri velilerimize daha fazla yararlı olmak için düzenliyoruz. Görüyorum ki velilerimizden yoğun bir katılımı var. Salgın döneminde çevrim içi sohbetlerle veli ve öğrencilerimizle sürekli iletişim halinde kalmaya özen gösteriyoruz. Bilgi ve birikimlerinden istifade edeceğimiz değerli hocama şükranlarımı arz ediyorum. Pozitif enerjisiyle çok yararlı bir canlı söyleşi olacağına inandığım, değerli vakitlerini ayırarak bizleri onurlandıran hocamıza, çok değerli Rumeli Üniversitesi'ne, emek veren şube müdürümüze ve özel büro temsilcimize teşekkür ediyorum."

Konuşmaların ardından Prof. Dr. Oğuz Özyaral; Müdürümüze, organizasyonda emeği geçenlere ve katılımlarından dolayı velilerimize teşekkür etti. "Teknoloji Kullanımı ve Teknostres" başlığı altında yöneltilen soruları cevaplandıran Özyaral; teknolojinin sürekli yenilenen yapısıyla yeni bir dünya düzeninin kurulduğunu ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dünün sorunları bugünün sorunları olduğu gibi bugünün ihtiyaçları yarının sorunları olarak karşımıza çıkacak. Dünya değişiyor yeni bir dünya düzeni kuruluyor. Hızlı değişen dünya düzenine yetişebilmek için iletişimi çok iyi kurmak gerekiyor. İletişim, basit bir kavram değildir. Dünyada insanların çoğu maalesef iletişim değil itiş kakış bir diyalogla iletişim kuruyorlar. Herkes egolarıyla yaşıyor. Herkesin ben ve benim dediği bir ortamda yaşamak zordur. Bu egolar günümüz sosyal ağlarından çocuklarımıza kadar ulaştı. Bunun için çocuklarımızla daha çok iletişim kuracağımız ortamlar oluşturmalıyız. Fikirlerini paylaşmalarına fırsat vermeliyiz. Çocuğunuz önemli olmayan bir şey anlattığında bile ne kadar önemli işiniz olsa da bırakmalı ve çocuğunuzu dinlemeniz çok önemli. Aile içi iletişim zincirini koparmadan paylaşımları çoğaltmalıyız. Bu gelişince çocuğunuz sosyal ağlarda geçirdiği zamanı size yönlendirecektir. Çünkü paylaştıklarına kıymet verilmesi ona kendini çok değerli hissettirecektir."

Salgın Döneminde Eğitim

Yüz yüze eğitimin sağlayacağı faydayı yakalamak zor olsa da salgın döneminde ekranlardan çocuklarımıza eğitim verilmeye devam ediyor.  Ancak ben anasınıfı ve ilkokul bir ve ikinci sınıf öğrencilerinin öğretmenleriyle yan yana eğitim almasını önemsiyorum. Çünkü o yaş grubu çocuklar anne-baba yaklaşımıyla öğretmenleriyle yakınlık kuruyorlar. Bu yüzden yüz yüze eğitimin yeri bir başkadır.

Bazı velilerimiz çocukları yerine canlı dersleri dinleyip not alıyorlar. Benimle bir veli bunu paylaştı. Çocuğumuza iyilik değil bu. Sıkılsa da o derste iletişim halinde olması gerekiyor.

Teknoloji ile Bilgiye Kolaylıkla Ulaşıyoruz

Öğretmenlerimizin kendini geliştirmesine destek amaçlı "Öğrenen Öğretmen" projesini başlattık. Çocuklarımız teknolojik olarak yetersiz gördüğü öğretmenini dinlemek istemiyor.  Kendimizi değişen dünyaya ayak uydurmak için sürekli yenilemeliyiz.

Okul okumak zorunda mıyız sorusu üzerine Özyaral; bir anısını şu sözlerle paylaştı:

"Üniversitede üç saat boyunca ders anlattım. Bir öğrencim ders boyunca telefonunun ekranına baktı gülümsedi, dersten kopuk gibi dersi tamamladı. Dersin sonunda üç saat boyunca cep telefonunda güldüğün şey neydi diye sordum ve hayatımda şaşırdığım anlardan birini yaşadım. Öğrencim, tüm anlattıklarınızı internet üzerinden sorgulattım ve hepsine ulaştım. Bu kadar bilgiyi neden aklınızda tutuyorsunuz, dedi.

Zaten her bilginin kaynağına kolayca ulaşabilen öğrencilerimiz okulu gereksiz görebilir. Ancak diploma sizin o mesleği yapabilme yetinizi gösterir. Bir meslek edindiğinizin kanıtıdır."

Sosyal Medya Çocukları Nasıl Etkiliyor?

Tüm sosyal ağları çocuklarımız çok hızlı kullanmaya başladı. Artık çocuklarımız bilgi çağının içindeler. Tabii zararlı bilgilerle karşılaşmaları da kaçınılmaz oluyor. Dünyanın her yerinde olan hadiseleri anında öğrenebiliyorlar. Derslerde anlatılan konular çocukları çoğu zaman cezbetmiyor. Çünkü onlar zaten bu konuda birçok bilginin kaynağına ulaşmış durumda.

Bilgi yoğunluğu içinde çocuklarımızın ruh dünyasını yakalamak için onlarla iletişimi sağlamanın en kolay yolu kitap okuma saatlerini ailece yapabilmek ve okuduklarımız üzerine sohbet içerisinde bulunabilmektir. Teknolojinin getirdiği oyunlar çocuklarımızı kuşattı. Çocuklarımızla oyun saatleri mutlaka yapmalıyız. Birlikte yapacağınız bir salata bile çocuklarımız için bir oyun etkinliğidir. Kullandığınız ürünleri anlatarak iletişim ve faaliyet bir arada çok büyük kazanımlar sağlar. Teknolojinin yaptıramadığı şeyler bulmak ve üretmek çok önemli.

Teknostres Hayatımızı Etkiliyor

Teknolojiden uzak kalamayız ancak onun esiri olmaktan korunmalıyız. Faydalanmak söz konusu olduğunda kullanalım ama esiri olmayalım. Dokunan yazan çizen daha hızlı öğrenir.

Sosyal medyada fotoğraf paylaştığımızda beğeni ve yorumlardan bile strese giriyoruz. Beğeni kazanmaya çalışırken türlü tiplere girerek mutlu olmak mümkün mü? Bir başarını paylaşmak, bir hikaye anlatmak güzeldir ama insanlığa bir faydası olmayan paylaşımlar bizi mutlu etmez. İnsanlar, anti patik bulur ve bu da tabi ki mutsuzluk sebebi olur.

Çocuklarınızın başarısını takdir etmeliyiz. Yoksa sosyal medyanın beğenilerine kendini kaptıran bir nesil ortaya çıkıyor.

Stres Kaynağını Cebimizde mi Taşıyoruz?

İnsanların ulaşılabilme isteği nedeniyle telefonun şarjı bitse bir yerde unutsak stres kaynağı oluyor.

Öğrencilerim cep telefonuna takıldığı anda şakayla karışık zılgıtı yerler. Birinin bunun farkındalığını yaşatması lazım. Birbirimizle teması iletişimi kestiğimiz anda sosyal ağlara takılıyoruz. Takviminizin iş ve eylem planlarınızı yapın. Hayatımızın anlarını planlamayı öğrenmemiz gerekiyor.

Velilerimize önemle sesleniyorum; çocuğunuzun ders planlaması yaptığı yerde hiçbir şekilde telefon olmamalı. Eğer bilgisayarda ders yapıyorsa arka planda kesinlikle bir sosyal medya açık olmamalı. Yapılan bir araştırmada ders çalışırken sosyal medyaya baktığınızda oradan ayrılıp derse dönmeniz 35 dakika alıyor. Derse ara verildiğinde çocuğunuzun telefonla ya da bilgisayarla geçireceği saati belirleyerek kullanmasına izin verin.